Turc | Anglais | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | içerisinde kalmak | remain on v. |
Phrasals | içerisinde kalmak | keep within v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şeyin) sınırları içerisinde kalmak | keep within (something) v. | ||
We, on the other hand, have always kept within our upper limits. Biz ise her zaman üst sınırlarımız içerisinde kaldık. More Sentences |
||||
Phrasals | görüş mesafesini düşüren hava şartları içerisinde kalmak | sock in v. | ||
Phrasals | (bir şeyin) kapsamı içerisinde kalmak | keep within (something) v. | ||
Phrasals | bir şeyin sınırları içerisinde kalmak | keep within something v. | ||
Phrasals | bir şeyin kapsamı içerisinde kalmak | keep within something v. | ||
Phrasals | bir şey içerisinde kalmak | keep within something v. | ||
Phrasals | (bir şey) sınırında/sınırı içerisinde kalmak | remain within (something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | (araba sürerken) yolda (yol çizgileri içerisinde) kalmak | keep it between the ditches v. | ||
Idioms | belli sınırlar içerisinde kalmak | follow the golden mean v. |